Ölüm Sonrası ve Tanrı'nın Bulunduğu Yer
Ölüm Sonrası ve Tanrı'nın Bulunduğu Yer
İnsanlar, öldüklerinden sonra neler olacağını çok merak ediyorlar. Bu başlıkta meraklarını gidereceğimi umuyorum. Bazen kişiler(ruhlar), öldükten sonra simsiyah bir boşluğa düşerler. Bu oldukça az bir ihtimalle gerçekleşir ancak imkansız değildir. Bu nedenle, öldükten sonra simsiyah bir boşluğa düşebilirsiniz. Bu siyah boşluk, varlığın ile yokluğun geçersiz kaldığı yerdir. Tanrı'nın bilinci bu siyah boşluktadır. İğne ucu kadar, fakat devasa bir ışık görünür, işte o Tanrı’dır. Eğer bu siyah boşluğa düşerseniz, Tanrı sizi bu boşluktan kurtarır. Oradan nasıl çıkacağınızı bilmediğiniz için hızla yanınıza gelir ve size yol açar(portal gibi) bu yol sizi direk Cennet'e götürür. Fiziksel boyutta bedeniniz ile bağlantıyı kopardığınızda, direk ruhsal boyuta geçersiniz. Ruhsal boyuta geçtiğinizde sizi, insanların Gri Pardösülüler adını verdiği melekler karşılarlar. Bu melekler içinizdeki sevgiye ve iyiliğe göre şekillenirler. Örneğin kötü kalpli, sevgiye karşı çıkan biriyseniz, korkunç şekillere bürünüp size adeta bir kabus yaşatırlar. İyi kalpli ve sevgi dolu biriyseniz, sarı saçlı ve mavi gözlü çok güzel insan formlarına bürünürler. Bu varlıklar yaptıklarınızın hesabından sorumludurlar. Size özel bir rüya alemi oluşturarak, yaşamış olduğunuz hayatınızda yaptığınız iyilikleri ve kötülükleri, size bu rüya aleminde tekrar yaşatırlar. Örneğin bir insanı öldürdünüz, ona acı çektirdiniz, onu üzdünüz, ya da ona zarar verdiniz, böylece yaşattığınız acıların aynısı siz de yaşarsınız. Ancak ruhsal boyutta olduğunuz için yaşadığınız acı sıradan bir acı değildir. Fiziksel olmadığınız ve ruhunuz da sonsuz olduğu için sonsuz bir acı yaşarsınız. Eğer gerçekten iyi kalpli biriyseniz, yaptığınız küçük hatalar affedilir ve direk Cennet'e gidersiniz. Kötü olsanız dahi Cennet'e gidersiniz, çünkü bütün ruhlar ışıktır ve saf sevgidir. Kötülük fiziksel boyuta özgüdür. Unutmayın ki hiçbir ilahi varlık kötü değildir. Onlar size göre şekillenirler. Siz nasılsanız, onlar da öyledirler. Bütün bu olayları yaşayıp ışık tünelleri ile Cennet'e girdiğinizden sonra ise, beyaz bir sisin içinden geçip bembeyaz bir binaya girer ve içeride üç melek ile karşılaşırsınız. Binaya girdikten sonra o üç melekten biri size “Seni yargılamayacağız.” der. Önünüzde aniden güzel bir sandık belirir ve kapağını açıp içine bakarsınız. Sandığın içi sonsuzdur ve herhangi bir kenarı yada köşesi yoktur. Sandığın içinde milyonlarca küçük küreler vardır. Bu kürelerden her biri yaşamış olduğunuz hayatınızdaki anılarınızdır. Her bir top sizin o anda ne yapmanız yada ne yapmamanız gerektiğini öğretir. Böylece ne yapmanız veya ne yapmamanız gerektiğini öğrenirsiniz. Bundan sonra ise orada birkaç yıl kalıp fiziksel boyuttaki deneyimlerinize(görevinize) devam edersiniz.