Cennet evimizdir. Ait olduğumuz, geldiğimiz yerdir. Cennet sizin her zaman içinde bulunduğunuz ve içinde yaşadığınız evinizdir. Şu an içinde bulunduğunuz fiziksel evrene, kendi merakınız ve isteğiniz doğrultusunda, deneyimleyerek öğrenmek için geldiniz. Cennet de fizikseldir ve orada fiziksel kurallar yoktur. Tıpkı burada olduğu gibi, Cennet’te de binalar, bahçeler, dağlar, bulutlar, renkler, göller, havuzlar ve parklar vardır (ancak gezegenler ve uzay diye bir şey yoktur). Burada ne yapıyorsanız, aynısını Cennet’te de yapabilirsiniz. Cennet'in mimari rengi beyazdır. Cennet’teki renkler, buradakilerden daha çeşitlidir. Burada bilinen 16.7 milyon renk vardır, ancak orada herhangi bir sınırlama yoktur. Bu nedenle sonsuz çeşitte renkler vardır. Cennet hiçliktedir, bu nedenle yaratmalarda herhangi bir kısıtlama yoktur. Örneğin diyelim ki bir kuvars kristali yaratmak istiyorsunuz, burada fiziksel kurallar olduğu için yaratmanız imkansızdır. Bu nedenle dağlara gidip aramanız ve onu çıkarmanız gerekir. Ancak Cennet’te bir kuvars kristali hayal ederseniz, kuvars kristali düşündüğünüz şekilde aniden önünüzde beliriverir, yani yoktan var olur. Cennet’te istediğiniz kişi ile(Tanrı ile bile) onu rahatsız etmeden görüşebilirsiniz. Fiziksel boyuta geldiğinizde, içinizde içgüdüsel olarak Cennet’e karşı olan bir özlem duygusu bulunur. Sonuçta evinizden ayrıldınız, ve bu sizin için derin bir acıdır. Orada boyutlar yoktur, orası tek bir boyuttur. İki boyutlu bir tepsinin üzerine yerleştirilmiş, çok boyutlu bir dünya gibidir. Buradan farklıdır. Cennet'te duygular yoktur, sadece huzur, mutluluk ve sevgi vardır. Orada kavga edemezsiniz, ancak sevgi ile tartışabilirsiniz. Orada bir şey yapmanız ya da bir yere gitmeniz için, düşünmeniz yeterlidir. Filmlerde anlatıldığı gibi, Cennet'in kapısı vardır, ama içerisi yoktur. İçerisi düşündüğünüz yerdir. Cennet düşünceleriniz ile şekillenir. Ruh, hiçlikte madde olarak istediği her şeyi yaratabilir. Bu nedenle Cennet'i düşünceleriniz ile şekillendirebilirsiniz. Cennetin kapısı devasadır ve Yunan filmlerindeki kapılara benzer. Cennet'te kaybettiğiniz annenizi, babanızı, kardeşinizi, arkadaşınızı, akrabalarınızı ve evcil hayvanlarınızı görebilirsiniz ve göreceksiniz. Onlar sizi karşılayacaklar. Ölüm diye bir şey yoktur, ölüm sadece bir transferdir. Bütün ruhlar ölümsüzdür. Bütün melekler Cennet'tedirler, Cennet'te gökyüzüne baktığınızda, havada uçan binlerce melek görürsünüz. Ayrıca Cennet'te kulağınıza rahatlatıcı ve huzur verici bir melodi çalar. Bir melodi duyarsanız, Cennet'e yaklaşmışsınız demektir. Bu melodi davetkârdır. Eğer oraya gidip geri gelseydiniz, burada oraya tekrar gitmek isterdiniz ve depresyona girerdiniz. Bazı kaynaklarda Cennet'in dili olduğu anlatılır, ancak bu yanlıştır. Cennetin dili telepatidir. Düşündüklerinizi ve anlatmak istediklerinizi yanınızdakiler duyabilir. Kitaplar Cennet'e sadece layık olanların gideceğini anlatır. Ancak bu da yanlıştır. Herkes Cennet'ten gelmiş ve tekrar Cennet'e gidecektir.